14 Mayıs 2013 Salı

İŞTAH AÇICI:))

Sayfamıza bir baktım hepimiz artık belli bir yaşa ermiş, aile kurmuş, çoluk çocuğa karışmışız.ve eminim ki hepimiz çocuklarımıza sapıklık derecesinde bağlıyız.Tek amacımız onları mutlu etmek, yedirmek içirmek, eğlendirmek.
İşte bugün Milliyet Gazetesi'nde gördüğüm bu harika sandviçleri "heyoo bunlar süper, bunları bizim kızlarda görmeli" dedim ve sizlerle paylaşmaya karar verdim.










2 Mayıs 2013 Perşembe

İlk Kez Beyaz İnsan Gören Yerliler 1976 (Kuzey Irak)

çok güzel bir an

biliyordum! ken'in gay olduğunu biliyordum!


yalnız ben o oyuncak sofraya,
banyoya,
avizelere bayıldım!



Yaza Yaza Yaz Geldi,Kabus Dolu Günler Geldi!


Large
  Kiminin kapalı alan korkusu olur kiminin yalnızlık korkusu. Bazıları karanlıktan korkar bazısı uçandan kimisi kaçandan kimi de sokandan.Bense hiçbir şeyden korkmadım yaz ayından korktuğum kadar a dostlar. Korkulmayacak gibi değil ki mübarek neresinden tutsam elimde kalıyor hatta daha gerçekçi olmam gerekirse popomda patlıyor.Belki de kış çocuğu olduğum içindir bilemem şu yaşıma kadar yaz mevsiminin bi hayrını göremedim gitti.Benim için yaz mevsimi demek bakınız:

 EN AZ İKİ DUYU ORGANININ PERT OLMASI demek:
   Malumunuz yaz mevsimi düğün dernek yapanların bir numaralı tercihidir.Önce  düğün sahipleri model model,renk renk davetiyelerini huzurlu yuvanıza göndererek taciz etmeye başlar sizi. Sonra serinlemek için açtığınız kapı ve pencerelerden içeri  akın akın teklifsizce ilk önce Serdar Ortaç’ın binlerce dansözü ve Demet Akalın’ın Evli mutlu çocuklusu girer ardından Gülşeni,Handesi,Hadisesi usulca sokulur.Abe kaynanasısız düğün olur mu hiç,oo gelsin Tarık Mengüçler gitsin ‘’bu ne biçim manita otuzbeşinde lolitalar’’.Sen,’’çıldırmama az kaldı doktorum nerde’’ diye kıvranırken hoopp misket havası devreye girer hadi bakalım hep beraber Ankara’nın bağları da büklüm büklüm yolları.
  Kapıyı,pencereyi ve hatta kulağını tıkadın diyelim.Yookk öyle yağma öyle kolay kurtulamazsın.Dur bakalım gözünle görüp de görmez olaydım diyeceğin şeyler var daha.Bu sefer devreye havai fişekler girer.Ulan bilmeyen de bıyıklı fatmayla,gara gız ayşenin çocukları değil de İsviçre veliaht prensiyle İngiltre prensesi evleniyor sanacak.Utanmasalar kırkbir pare top atışı yaptıracaklar.Şu havai fişekleri artık mahalle bakkalında mı satıyorlar nedir,çocuğunun pipisi kesildi diye havai fişek attıranı bile gördüm.Ah görmez olaydı gözlerim.
***
KAÇIN GÖKDELEN TOPUZLULAR GELİYOR! demek:
    Yazın aman diyim aklı olan kuaförlerden uzak dursun.Hangi kuaförün kapısından içeri adım atıp ''çok sıra var mı?'' diye sorsam aldığım cevap tokat gibi yüzüme çarpıyor.''Bugün üç düğün bir kınamız var çok yoğunuz''.Ya kuyruğumu arkama sıkıştırıp tencere pazarlamacıları gibi kapı kapı gezip boş kuaför arıyorum ya da en ezik halimle boynumu eğip ''olsun ben beklerim'' deyip kıvrılıyorum bi köşeye.İşte  tam da bu durumda ‘’kıvrılma’’ kelimesinin hakkını verdiğimi düşünüyorum.Çünkü mahşer gününe dönen kuaför salonundaki bıngıl bıngıl etleri ve terli koltuk altları olan teyzelerin popolarının işgal altına aldığı deri koltukların bana kalan kısmına ancak ''kıvrılabiliyorum''.Kıvrılmamla beraber soru bombandırmanı başlıyor.Malumunuz ilk soru ‘’evli misin?’’ oluyor.Bu soruya hep aynı cevabı vermek ve karşılığında en az koltuk altlarının kokusu kadar ekşi olan bakışlarına mahkum olmamak için artık ‘’evliyim’’ diyorum yalan yok.Bazen  uzun seyahatlere çıkan bir armatör karısı oluyorum bazen de amatör futbolcu karısı.Ama genelde beyciğim ticaretle uğraşıyor deyip kestirip atıyorum.O anki ruh halime göre senaryolar üretiyorum.
  Bu kuaförü istila eden hanım teyzelerimizin fiziksel özellikleri %99 aynı oluyor.Genellikle pehlivan gibi bıngıl bıngıl kollara sahip olmalarına rağmen siyah kolsuz bluz ve beli lastikli kot kapri giyiyorlar.Her biri dolmalık biber kıvamında olan ayak parmaklarını halka arz etmekten hiç mi hiç utanç duymadıkları gibi ‘’kel başa şimşir tarak’’ deyiminin hakkını vererek o ayaklarına pedikür yaptırmayı da hiç ihmal etmiyorlar.Çoğunluğunun bıyıkları ve koltuk altları her zaman terli oluyor.Kanımca roll-on ya da deodrant denilen kozmetik ürünlerinden bihaberler.Ama iş makyaj yaptırmaya gelince simli ve mavi göz farlarını çılgınlar gibi gözkapaklarına boca ettiriyorlar.Ve tahmininiz üzere hepsi kocaman gökdelenimsi topuzlarıyla güzel şehrimin en yüksek binasının temelini o gün orda o kuaför salonunda atmış oluyorlar.
***
ZAYIFLARA DÜĞÜN 5 KİLO FAZLASI OLANLARA ZULÜM demek:
   Dikkatinizi çekerim kilolulara,şişmanlara vs. vs. demedim.Çünkü kaç kilo olursak olalım ya zayıfızdır ya da hep bir beş kilo fazlamız olur.Ve o beş kiloyu versek de fazladan üstüne bir beş kilo daha alsak da fazlalık olan beş kilo hiç değişmez.Yaz denilen illet mevsimin gelmesiyle hırkalar,montlar,kabanlar atılır.Yani ''yiğidin malı meydana çıkar''.Ne kat kat göbeğini saklayabilirsin ne silindir kollarını.Basenlerin bir kraliçe edasıyla halkı selamlamaya çıkar.Plajlar ilik gibi sıfır beden kızlarla doluyken,sen plaja gitmeden önce ne giyeceğini iki saat düşünürsün.Plaj yahu gittiğin yer altı üstü denize gireceksin ne giyeceğini neden düşünüyorsun diye beni ayıplama zayıf kız!Montofon ineklerinin memesi gibi şişen göğüslerimizi hangi bikiniye sığdıracağız,sağından dürtsen solundan fışkırıyor mübarek.Ya kocaman popomuza kaç beden bikini altı bulacağız.Hem bikini demek göbekler fora demek.O göbekle bikini giysen bu ne özgüven demezler mi adama.Mayo desen hiç haz etmem kendisinden.70lik turist teyzeler bile bikini giyerken halterci gibi mayoyla plajlarda dolanacak halim yok.Mayokini denilen şeytan icadının da zayıf kadınlar için yapıldığı ortada.Sen tutup ahh yanlarım bıngıl bıngıl yanlarım,kat kat yanlarım diye dert yanarken yanları açık mayokini giysen bu ne çelişki derler,ki haklılar her kimse o diyenler.
***
   En mantıklısı benim yaptığım gibi deniz beline gelene kadar su geçirmez  pareonu çıkarmayıp,bedenindeki tüm yağlar su altında kaybolduktan sonra pareoyu çıkarıp topuzunun etrafına sarmak.Karaya yaklaşırken tekrar çıkarıp beline dolarsın olur biter.Ya da varsa cesaretin beachdeki veletlerden birine üç beş kuruş ver Banu Alkan gibi çıkmana yakın getirsin havlunu denizin içine kadar.Tabi velet bi yamuk yapıp senden parayı kaptıktan sonra sivilceli ergen arkadaşlarıyla beraber sana iskeleden nanik yapıp kaçmazsa şanslısın.Bunun için önce iş,sonra para politikasını uygulamalısın. Karar senin!

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...
 

... BÜTÜN KIZLAR TOPLANDIK ... Template by Ipietoon Cute Blog Design and Waterpark Gambang